Bir gün son olacak. Bak melek bundan eminim işte. Biz aslında sonumuza doğru durmadan adım atan adamlarız. Tamam diyeceksin, bundan daha doğal ne var Hikmet, ne var biliyor musun, bu durumu bilmek var. Her sabah sona doğru uyanıyoruz ve devamında eylediklerimizin hepsi sona doğru. Ne ümitsizce bir yolculuk bu böyle. Uyanmasak halbuki hep yatsak seninle aynı yatakta ne hoş olurdu. O da bir son değil mi? Hiç uyanmamak ölmek değimli? Bazen bundan şüphe duyuyorum Melek, binlerce insan görüyorum ayakta uyuyan hatta hiç uyanmayan. Meğer onlarda yaşıyorlarmış, öyle diyorlar kendi aralarında. Öyleyse ölmek ne demek, Melek. Sen susarsın yine mağrur bakışlarını yere döküp. Aslında bilirim, biz yaşadık mı? Hikmet, demek istediğini. Ama sen kıyamazsın bana. Sitem edemezsin daha henüz dökmüşken eteğimizdeki taşları, sırtımıza yığmazsın yeniden. Bilirim inceliklerini senin. Ama kalbin farklı acıyor değil mi Melek. Benimkinden biliyorum. Ölmedik öyleyse kuzum, ölmedik hala biz. Gün gelir belki oda olur ama hala acıyor içimiz. Bir yara bin gül dağlarmış, doğuştan yanmışız be gülüm, bak hala tütüyor dumanımız.
17 Mayıs 2015 Pazar
Hikmet ve Melek-6
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ay Masalları
Ay Masalları, I.Zaman: Yeni Ay Kuzgun, Asırlardır sallanan bir koltukta, küçük kara bir kuş düşü tutuluyordu. Birike bir...
-
Ay Masalları, I.Zaman: Yeni Ay Kuzgun, Asırlardır sallanan bir koltukta, küçük kara bir kuş düşü tutuluyordu. Birike bir...
-
Mümtaz’ın kriz anından sonra Melek uzunca bir süre bakakalmıştı. Bir adım dahi olsa atamayacaktı ileriye doğru. Mümtaz’ın peşind...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder