3 Mayıs 2015 Pazar

Hikmet ve Melek-1

Deniz üşümüş. Ağlıyor. Kışın kıyametin ortasında nasıl ısınacak bu koca deniz, titriyor. Soğuk ağlatıyor. Ve dipsizin dibindeki tüm atık hikayeler isyanda. Bir kargaşa gürültülü bir şey. Durmadan her bir hikayenin kahramanı bağırıyor. Deniz delirmek üzere. Taşıp atacak neredeyse içindeki tüm kirleri, vazgeçilmiş olanın isyanı sonu olacak insanlığın. Bir masal anlatmalı onlara, sakinleşmeliler. Sonra biraz sakin nağmeler çalınmalı kulaklarına. Uyumalılar ki deniz azıcık dinlensin. Bu çıplak gerçeğin arkasındaki sahici perdeler huzursuzluk veremesin en azından bir süreliğine. Kısa bir süre de olsa bu deniz için gerekli. insanların hayatlarında susması gereken zamanlar geldiğinde ince ince dalgalanmalı deniz. yoksa tüm soluklar boğulacak.
  Melekle ile Hikmet kendi dünyalarının içinde biraz daha dilsizleşecekler. Ağır ağır dağıtacaklar bulutlarını. İklimler değişim rüzgarlarının gelişini haber vermekte. Zaman hiç durmadan akıp tüm yaraları sarmak üzere programlanmış. Bu sarılma sürecinde suskunluk en iyi ilaç. İçlerinden ancak kendi kulaklarına ulaşabilecek sesler gelmekte. Nereden bilelim böyle olacağını. Biz öylesine rüzgara teslim olmuş olan hayatlar ne bilebiliriz ki. öylece bekleriz sadece. Sakince suskunca bekleriz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ay Masalları

  Ay Masalları,   I.Zaman: Yeni Ay   Kuzgun,   Asırlardır sallanan bir koltukta, küçük kara bir kuş düşü tutuluyordu. Birike bir...