Günler ardı sıra ilerledikçe şiddetlenen dönüşüm rüzgârına teslim olmuştu. Çocukluk oyunlarından, ergenlik kırılganlıklarıyla kabuk değiştirirken bu derece zorlanmadığını düşünüyordu. Önünde uzanan karanlık belirsizlikte kıvranıyordu, o zamanlar. Oyunların yerini ne alacaktı acaba? Bir düş denizinin ortasına düşmüş çırpınıyordu. Kıpırdandıkça boğuluyordu. O da olduğu yerde uzanıp vücudunu dinliyordu. İçinde biriken enerji kendini dışarı vurmak için illaki bir yol buluyordu. Elinde olsa bu değişimi durdurmak için neler yapmazdı? Hiçbir şey yapamazdı, elinde olsa da hiçbir şey yapamazdı. Kimse doğanın gelişimine dur diyemez. O, ancak kendini saklamayı becerebiliyordu. Bunu çok iyi yaptığını düşünüyordu, o zamanlar.Yorganı onun vücudunda ki alışamadığı, nefret ettiği değişimleri saklaması için en büyük yardımcısıydı. Bol kıyafetleri de işe yarıyor gibiydi ama rahatsızlığını gideremiyordu. Belki de bu yüzden oldukça sinirliydi. Her daim kavga etmeye hazır olduğu dönemlerdi bu zamanlar. Öfkesini kontrol altına almaya çalıştıkça o taşıyordu. Her taşkından sonra koşarak kendisini yatağına atar, gürültüyle ağlayarak sakinleşir, sonrasında üzerine yorganın çeker ve tatlı hülyalarına dalardı. O hülyaların izinde şekillenen kişiliği şimdilerde çok daha zorlu bir dönüşüm fırtınasının ortasındaydı. Küçük sevimli bir köpeğin- hani tüm cesaretiyle sağa sola hoplayıp, zıplayan sen gibi- hiç fark ettirmeden bir canavara dönüşmesi, -dinmek bilmeyen öfkelerinin benzeri- Canavarın bir sonrasında deryanın ortasında ki vakur bir balık olması- geleceğinin ufkunda ağır adımlarla ilerlemen gibi- balığın balık olma sürecini tamamlamasından sonra şahine dönüşmesi- ulaştığın hedefinde kalman ve yükselmen için diğer insanların kanlarını içme mecburiyetinin benzeri- şahinin serçeye, serçenin de eninde sonunda ulu ama soysuz bir varlığa dönüşmesi gibi bir serüveni yaşıyordu.
Sarmalın içindeki halkalar ağır ağır tamamlanıyor, hayat çizgisindeki illaki yaşanacak olanlar yaşanıyordu. Her dem zirvede olan asiliği olacakları engellemede maalesef yeterli olmuyordu. Her derenin akacak olduğu yatak bellidir. Derenin yolunu kesebilirsin ama o yine yatağını bulur ve akar. Yönünü değiştirebilirsin o yine de kendi gönlünce akacağı yatağı bulur ve akar. Doğanın gücü önünde durabilmek ne güçtür, bilirsisiniz? Çekirdekteki öz neyse, ne kadar uğraşırsan uğraş, ağaçtaki meyve o olacaktır. ve benzer cümlelerin cümlesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder