28 Nisan 2015 Salı

Hikmet dönüşü: Mümtaz-1


  Hikmet'in işi gördüklerine anlamlar yüklemekti madem,adamımız işine devam etsin.Melek ise onun gözlerinin yüklediği tüm anlamlara baştan teslim olmuş olan kişi görevinde yaşamını sürdürmeye devam etsindi.Hangi birinizi rahatsız edebilir ki böylesine uysal karakterlerin varlığı.Hangi birinizin hayatı bu uysal karakterlerin serüvenlerinden farklı.Öncelikle teslim olduğumuz tüm şartlar ve yasaların güvencesi altında devam etmiyor muyuz yolumuza. Yolun başında daha önce teslimiyeti kabul edip sonra atmadık mı adımlarımızı. Kurgunun içindeki tüm insanoğlunun hikayelerinden bir ad olsun hikmet ile meleğin hikayesi. Bildiğim tüm doğruların adı hikmet diyordu,kadın.Gözümü açtım ve Hikmeti gördüm.öylece duruyordu karşımda,dimdik bakışları doğruca kalbime  dikilmiş.Kimse bakmamıştı öncesinde böyle kalbime.Hem o da,neydi ki;bir kalp içimde saklı,o ne kadar saklıysa o kadar iyi ve kimse hatta kendim bile onun çırpınışlarından habersiz, o öylesine kendince atıyor işte.içimde çarpan dilsiz güvercin meğerse benim dirim kaynağımmış.O zavallı küçük ürkek çırpınışlarıyla benim asıl adımmış.Hikmeti gördüğümde asıl kendi ürkek güvercinimi buldum.Yani kendimi ve o içimde saklanmış olan diri yanımla tanıştım.Bir çarpıntı ki o anda,anlatılmaz.Yer,gök tüm evren sarsılıyor sanki.Yüreğime değen ilk göz Hikmetin,beni varlığımla tanıştıran ilk bakıştı o.Varlığımı ,farklılığımı ve insan yanımı bana bildiren ilk işaret.O güne kadarki tüm sıfatlarımın dışında bir soluk.Ne bir evlat ne bir kız,bir işçi bir arkadaş yada bir sevgili sadece bir soluk ve bir çırpınış,işte ben buymuşum meğerse,Bir soluk ve çırpınışlar.Hikmet çekmiş beni içine ve ben onun içinde bulmuşum tüm anlamlarımı.Bir masal kahramanı gibi,varlar ülkesinde yok olan sadece bir insan gibi.Hikmetin bakışlarıyla çoğalmışım meğer,büyümüşüm.O bakmış ben gülmüşüm ve tüm evren gülmüş ve ben buymuşum.Bir çift hikmetli gözün içindeki nurmuşum.Nazlı dilber,nazından yanına yaklaşılmaz dilber ve Hikmetin gözlerindeki ağuyla yıkanmış dilber,yani sadece bir insan ve çırpınış.Onun kalbime değen ilk bakışının şokunun ardından sendeleyen bedenimi yakalayan o adamın kulağına sesim hangi cümlelerle değdi bilemiyorum.Evde bekleyen bir ana ve habersiz bir mesai sonrası ,yetişmem gereken bir menzil ve bir bekleyen annem.Bakışlarım adımlarımla birlikte kalbimdeki ılık esintiyi arkada bırakmış ve ilerlemekte,adımların sesiz sokakta yankılanmakta ve ardımda merak ettiğim bir bakış ve onun sesi,gidelim diyor ve hiç tereddütsüz kendimi seçiyorum.Birlikte gidiyoruz.Nereye bilmiyorum,sadece gidiyoruz işte o kadar.Ben ve yanımda bir can.Canıma adımdan başka anlamlar yükleyen can.Yarım elmamım diğer yarısı.Kalbime değen ilk bakışın sahibi Hikmet yarimsin,yarımsın ve bu günüm hem de yarınımsım.
  Küçük bir kız çocuğunun yoksul varlığını doyuracak olanın adı illaki bir sevda lügatinden seçilmiş olandır.Bir kız çocuğu ki yoklukların ve tüm baskıların kucağında büyümüş.Beşiğinde kulağına söylenen ninnilerde bile soğuk gecelerin korkulu sessizliğinde beslenen korkular.Uyu Melek kızım uyu.Uyu da büyü.Baban uyanmasın.uyanmasın da kızlığını ve bebek ezanı sana çok görmesin.Uyu bebek kızım,nazlım ,meleğim uyu madem doğdun,uyu da büyü.Melek Hikmetin gözlerin de büyüyormuş meğer.Onun gözlerinin içinde ki dipsiz kuyuda gaipmiş, meğer.Bir zorun kucağında doğmuş ancak onu var eden tek anlam iki dipsiz kuyu yani aşığının gözleriymiş,yani bir masalın dilsiz kişisi ve bir buğu,yani  varla yok arasındaki herhangi bir adamın gözlerindeki bir peri.Hayalleri o perinin gerçekliğinden ibaret.Sen diyor Hikmet dünyamdın,var oluşumun yegane sebebi.öyleyse hikmet sen beni var edendin.Sen olmasaydın eğer ben sadece bir ceset ve illaki ezberden birkaç yaşanmışlık,hepsi bu kadar.Senin yokluklarından doğduğum gün ,gözlerinin bana ilk değdiği an ,bir soluk son bahar iklimi,ilki hiç olmamış olan,günüme ilk seher doğmuş meğerse şimdi anlıyorum bunu.Sen,doğmuşmuşsun günüme .O zamanın şimdisinde bir bahar başlamış ve ben bunu ancak senin kaçışının ilk sabahında anlamaktayım.Başı sonu olmayan bir hikayenin sahipsiz kahramanlarından biri benmişim diğeri sen.İnsanmışız be Hikmetim, hem masal hem gerçekmişiz ve sen mananın içindeki sırmışsın .Hem orada hem burada,hem hafızamın en vefalı bekçisi hem de tanış olmadığım kişi.Sen benim içimdeki en diri yanımmışsın meğerse.Ben dillendikçe çoğalan kişi.Hikmet bir uzun soluk başı sonu olmayan ben onun içinde ışıyan bir ince sızı. Gecelerimin içindeki günmüş meğerse Hikmet. Mümtaz şahsiyetin geri dönüşüyle değişen adı Hikmet. Bir ömre tek bir ad yeter mi? Bazılarına yetmiyormuş. Hikmet öyle söylüyor.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ay Masalları

  Ay Masalları,   I.Zaman: Yeni Ay   Kuzgun,   Asırlardır sallanan bir koltukta, küçük kara bir kuş düşü tutuluyordu. Birike bir...